Burs Arayışı | Hangi Vakıftan Burs Alıyorum?

Üniversite kayıtlarının ardından biz öğrencilerin büyük bir arayış içine girdiği burslarla ilgili kendi deneyimimi anlatmak, burs aldığım vakıfı tanıtmak için bu yazıyı yazmaya karar verdim :D 

Burs ararken ben;


  • Hangi vakıftan burs alıyorum?

Öncelikle benim burs aldığım vakıf Sema Yazar Gençlik Vakfı. Sema Yazar, eski Odalar Birliği Başkanı ve Milli Savunma Bakanı Mehmet Yazar'ın küçük kızı. 1990 yılında geçirdiği trafik kazası sonucu hayatını kaybediyor ve ailesi onun anısını yaşatabilmek, öğrencilere yardımcı olabilmek amacıyla bu vakıfı kuruyorlar. Burs koşulları arasında Ankara'daki devlet üniversitelerinde öğrenci olmak ve başvuruyu yaptığını sene üniversiteye başlamış olmak gerekiyor. Tabi sadece bu koşullar yok. Her yıl belli bölümlere açılıyor başvurular, ardından mülakata tabii tutuluyorsunuz. Bütün bu sürecin ardından eğer ki burs almaya hak kazandıysanız sizinle iletişime geçiliyor .

  • Burs arama/bulma/alma sürecim nasıldı? 
Gelelim benim burs alma sürecime. Benim burs bulmam 2 ayımı aldı ne yazık ki. Bu süreç içerisinde birçok yerle konuştum, e-bursum sitesinden burs veren kişileri ve kurumları takip ettim, başvuru yapabildiğime belgelerimi gönderdim vs fakat gelin görün ki kimya mühendisliğine burs veren yoktu :D Ekim ayının başında arkadaşlarımla gittiğim bir etkinlikten dönerken bizim okulun uygulamasına girip duyuruları ve bölümün sayfasını kontrol etmek geldi içimden. Şu an burs aldığım vakıfın duyurusu orada gördüm. Başvurunun son tarihine bakayım dedim ve bir de ne göreyim? Sürenin bitmesine son 3 saat. Tabi bir yandan belgelerimi hazırlamaya çalışıyorum bir yandan da bunu nasıl daha önce görmem diye kafamı duvara vuruyorum falan. Neyse efendim o akşam talihsizliklere rağmen belgelerimi maille gönderdim. Ertesi gün ise vakıftan bir belgemin eksik olduğuna dair geri dönüş aldım :D  Bütün aksaklıklara rağmen mülakata çağrıldım ve yaptığımız birebir görüşmenin ardından 2 hafta içinde bursu kazandığımı öğrendim.
Mülakatım fazlasıyla zorluydu diyebilirim. Mülakattan çıkınca anneme hiçbir umudumun olmadığını vs söylemiştim hatta. Mülakatıma 4 kişi girmişti; vakfın kurucusu, Hacettepe'deki bir kimya profesörü, ağır ceza hakimi ve yönetim kurulundan bir üye. Gerçekten yaşadığım stresi anlatamam sizlere. Günlük hayatta jest ve mimiklerini fazlasıyla kullanan biri olarak mülakat sırasında bunu azaltmaya çalıştım lakin gelin görün ki masanın altında ellerim durmadı :D 


  • Bursum ne kadar? Vakfın burs dışındaki etkinlikleri neler? 
Aylık olarak KYK'den daha yüksek burs alıyoruz fakat KYK 12 ay içinde de devam ederken biz okul dönemi içerisinde yani 8 ay boyunca burs alıyoruz. Aldığımız ilk bursta iki aylık(Ekim-Kasım) olarak yatıyor. Bunun dışında aylık olarak her ayın ilk perşembesi yemeklerimiz/kokteyllerimiz oluyor. O yemeklerde diğer bursiyerlerle bir araya gelip yemek yiyor, muhabbet ediyorsunuz. Öğrenciler canlı müzik yapabiliyor ya da bizlere hediye olarak verilen kitapları konuşabiliyoruz.  Ayrıca bu sene tatillerde öğrencilerden stajyer alınmaya başlandı. Mesela ben Ağustos ayını vakıfta staj yaparak geçirdim :D Hem iş yeri ortamını gördüm, bilmediğim şeyleri gördüm hem de vakıftaki insanlarla , kurucular da dahil, iletişimimi ilerlettim.  Ah bir de geziler de oluyor. Mesela Mayıs'ta Kapadokya'ya gidecektik lakin yeterli katılım olmadığı için iptal edildi.. 



Aklıma gelenler bunlardı. Sorularınız olursa her zaman sorabilirsiniz :)

Dershane Sorunsalı

Uzun zamandır yazmak istediğim fakat emin olamadığım bir yazıyla karşınızdayım. Bu yazıya tıklarken nasıl bir şeyi bulmayı umuyordunuz bilmiyorum lakin yazımızın içeriği pozitif şeylerden biri olmayacak ne yazık ki.


Lise son sınıfı temel lisede okuyup mezuna kalma kararı aldıktan sonra da dershaneye gittim ve bu 2 yıllık süreçte de fazlasıyla gördüğüm bir sorundan bahsedeceğim size; derece sınıfı ayrıcalıkları. 


Öncelikli olarak belirtmek isterim ki derece sınıfında olan öğrencilere hiçbir garezim yok. Hepsini tebrik ediyorum. Benim sorunum sınavın ardından "1. bizden çıktı." diyerek afişler hazırlayıp öğrencilerin listelerini asan özel eğitim kurumlarıyla. 


Temel lisede okurken bu duruma maruz kalmadım. Derece sınıfı deneme çözerdi kendi arasında. Hocalar da gürültü yapmamalarını isterdi herkesten. Asıl sıkıntı ile mezuna kalıp dershane araştırmaya başlamamla karşılaştım.



Yaşananları pek hatırlamıyordum gerçi. Bu sene biri bana tweetlerimi atıp görüşlerimi sorduğunda aklıma geldi. Dershane araştırmaya başladığımda yayınlarını kullandığım ve hemen hemen herkes tarafından bilinen bir dershaneye gitmiştik. Ben YGS'den sonra mezuna kalma kararı aldığım için LYS'ye de hazırlanmadan girdim tabi. Sayısalda 120Bin'deydim. Dershanenin müdürü ise beni almak istemediği hatta genel olarak 100Bin üstünü almadıklarını, 90Bindeki öğrencilerle aynı şeyi yapamayacağımı falan söylemişti. Ayrıca demişti ki "30Binden mezuna kalan var. Sen nasıl sıralamanı yükselteceksin?" Tabi bu sırada 19Binden mezuna kalan öğrenciye yapılan fiyat indirimine de şahit olduk. Trajikomik bir andı benim için :D 

Neyse efendim sonra başka bir dershaneye gittim. Orada da mezunlar çok. Etüt sistemi ile soru çözüm alıyorduk ve bir öğrencinin aynı dersten haftada 2 kez etüt alması yasaktı. Derece sınıfları hariç D: Derece sınıflarına zümre başkanları vs girerdi, diğer sınıflara yeni mezun hocalar. 

Daha önce dediğim gibi sorunum tamamiyle bu kurumlarla. Dereceye girmiş öğrencileri A'dan B'ye getirmek kolay. O öğrencinin size dahi ihtiyacı yok. Kendi haliyle başarabilir lakin o 'önem vermediğiniz' derecenin ardından gelen öğrencilerin biraz daha iteklemeye ihtiyacı var. Ben şu an da üniversite okuyorum. Benden geçti sanırım :D Umarım diğer öğrenciler böyle şeylerle karşılaşmak zorunda kalmaz. İçimi dökmek istedim sadece :D  








Şarkılar Serisi | NF










Şarkılarda geçen rap kısımları dışında tamamı rap olan şarkıları çok seven biri değilimdir. Bildiğim rapçi sayısı iki elin 10 parmağını geçmez herhalde :D NF ise dinlediğim bu sayılı rapçilerden biri. 

NF ilk olarak Spotify'da çıktı karşıma. Let You Down şarkısının bağımlısı oldum. Ardından Youtube'da FBE'nin yayınladığı "College Kids React To NF" videosu ile diğer şarkılarını ve şarkılarının arkasındaki hikayeleri öğrendim. 

Şarkılarından herhangi bir tanesini dinlerken bile yaşadığı acıları hissedebiliyorsunuz, duygu dolu rapiyle kalbiniz burkuluyor. Elimden geldiğince sevdiğim şarkıların Türkçe altyazılı videolarını koydum  :) 

  • Remember This 

  • Let You Down


  • How Could You Leave Us




  • Therapy Session





  • WHY




  • Oh Lord


  • Outcast

  • Paralyzed

  • Lie




Kitap Yorumu | Genç Elitler Serisi - Marie Lu

Merhaba!
Yazısını yazıp paylaştığımı düşündüğüm fakat yanıldığım bir kitap serisi ile karşınızdayım! 

Öncelikle Genç Elitler serisi, çoğu kişinin Efsane serisinden tanıdığı benimse Warcoss kitabıyla tanıdığım Marie Lu'nun 3 kitaptan oluşan başka bir serisi. Kitapları okumamım üzerinden bir hayli zaman geçtiği için her kitapta tek tek neler geçtiği net bir şekilde hatırlamıyorum. Bu bakımdan seriyi genel bir bakışla yorumlayacağım. 

Yayınevi: Pegasus
Sayfa sayısı: 368


Yayınevi: Pegasus
Sayfa sayısı: 400

Yayınevi: Pegasus
Sayfa sayısı: 344

Yaklaşık 10 yıl öncesinde Kanlı Humma denen ölümcül bir hastalık ortaya çıkar ve kimisini öldürür, öldüremediğinde de bir iz bırakır. Bu hastalığı atlatıp hayatta kalanlara izlerinden dolayı malfetto deniliyor ve 3.sınıf insan muamelesi görmektedirler.

Malfettoların bazılarında ise hastalıktan kalan gizemli güçler bulunduğu rivayet edilmektedir. Bu sıradışı yeteneklere/güçlere sahip olanlara ise Genç Elitler denir. Ana karakterimiz Adelina ise Kanlı Humma yüzünden annesini ve bir gözünü kaybetmiştir. Babası ise Adelina'nın gücü olmasını uman fakat olmadığını düşündüğünde de ona kötü davranan biridir. Kızını birine sattığı sırada Adelina evden kaçar fakat fazla uzaklaşamadan babasının peşine düşmesi üzerine korkar ve gücünün dışarı çıkmasına, babasını öldürmesine sebep olur. Serimiz bundan sonra Adelina'nın Genç Elitlere katılmasını ve güçlerini keşfetmek için çalışmasını konu alıyor. 

Bu 3 kitapta bir sürü şeyler oldu. Adelina gücünün sınırlarını zorladı, ölen karakterler oldu. Ölenlerin yerine başkaları girdi, sizi sinir eden hatta sinirden saç baş yolduran olaylar yaşandı fakat ben seriden fazlasıyla memnun kaldım. Benim için beklemediğim fakat bazı şeyleri tahmin ettiğim bir şekilde final yaptı :D 






Dizi Yorumu | The Fiery Priest


"Blogta ne yazsam, üst üste çok fazla dizi yorumladım" diye düşünürken bu dizinin yorumunu girmediğimi fark ettim. Öncelikli olarak kitap yorumu girecektim lakin dayanamadım :D 

 2019 yılında yayınlanan dizilerden favorim olan The Fiery Priest dizisinin yorumuna öncelikle hoş geldiniz!

DİKKAT! Bu yazı bir sürü resim ve gif içermektedir :D 





Kim Hae Il birkaç yıl öncesine kadar ulusal ajandır fakat bir görevi sırasında yaşananları kaldıramadığı için işinden ayrılıp katolik rahip olur. Meslektaşlarından onu ayıran özelliği sadece önceki işi değil, ayrıca kindar ve kaba biri olmasıdır. İnsanlardan haraç kesen birini dövdüğü için karakolluk olur ve çalıştığı bölgeden ayrılıp hocasının bulunduğu kiliseye gider. Kilisenin bulunduğu bölgede haraç kesenler, bölgeyi yöneten insanların arka planda çevirdikleri oyunlar falan derken orası da aslında karışıktır ve bir gün Hae Il'in hocası Rahip Lee vefat eder. Polis ve basın tarafından intihar ettiği söylense de Hae Il ve kilise çalışanları durumun cinayet olduğunu düşünür. Hae Il gerçeği ortaya çıkarmak istemektedir.



Ormanda araştırma yapacaklardı. Tanınmamak için kılık değiştirdiler :D


Dizide sadece Hae Il değil ayrıca farklı geçmişlere sahip olan başka insanlar da var. Bunun yanına iki dedektif ve bir de savcı eklenince tadından yenmez hale geliyor dizi. 



Ara vererek izlemiştim diziyi. Bitince öyle bir boşlukta kaldım ki bir daha bir diziye bu kadar gülemeyeceğimi düşündüm :D Son bölümdeki We Will be Back yazısıyla da 2.sezon geleceğine dair umutlarım arttı :D 







Kara mizah seven biri değildim ta ki bu diziye kadar. O kadar çok güldüm ve diziyi öylesine sevdim ki neler diyeceğimi, hangi birini anlatacağımı kestiremiyorum. Dizinin müzikleri de tam diziye uymuştu. O şarkı gelince hangi sahnenin geldiğini anlayabiliyordunuz falan :D



Bu takım bu hale gelene kadar neler çekti neleer



Dizideki karakterler öylesine güzeldi ki sevdiğini tam seviyorsun, nefret ettiğinden tam nefret ediyorsun. Ben diziyi izlemeye başladığım sırada çeviri beklemek istemediğim için İngilizce altyazılı izliyordum ve sonrasında da öyle devam etti. Türkçe altyazılı izlemek isterseniz OnlineDizi'den ya da Firarice Paylaşımlar'dan izleyebilirsiniz. İngilizce altyazılı olarak Asian Fans'den izlemiştim ben de :D 








Havalı ama asabi
Kibar ama deli
Dünki tövbekar 



Dizinin manyak kaynadığını söylemek yalan olmaz. HER KARAKTER DELİ. Ben karakterlerin çoğuyla bağ kurabildim. Ağladım, güldüm bol bol :D 











Dizi bol bol arkadaşlarınıza atabileceğiniz, internette paylaşabileceğiniz komik anlarla doluydu. Benim kaydettiklerim;







Benim için bu senenin favorilerinden biriydi. İzlerseniz fikirlerinizi bana yazmayı unutmayın!



Anime Film Yorumu| Kimi No Na Wa / Your Name



Merhabalar! Bugün ki yazının konusu uzun zamandır izleyip yorumlamak istediğim anime film Kimi No Na Wa ya da diğer adıyla Your Name. 

Taki ve Mitsuha Japonya'da farklı yerlerde yaşayan iki liselidir ve farkında olmadan belirli aralıklarda birbirlerinin bedeninde uyanırlar. Başlangıçta rüya gördüklerini düşünseler de okuldaki arkadaşlarının, ailelerinin tepkileri ile sadece rüya olmadığını anlarlar. Bu durumu durduramadıkları için ise belli başlı kurallar koyarlar ve o gün yaptıklarını not tutmaya başlarlar. Fakat bir gün Taki beden değiştirmediklerini fark eder ve Mitsuha'ya ulaşamaz. Köyü hatırladığı kadarıyla çizip Mitsuha'yı arayan Taki, acı bir gerçekle yüzleşir ve olmuş olayları değiştirmek ister. 




Söylemeliyim ki film tam anlamıyla şölen. Çizimler mi dersiniz, karakterler mi dersiniz, şarkılar mı dersiniz... Hepsi harikaydı! 100 dakikadan oluşan Your Name'i izlerken sonlara doğru biraz sıkıldım kabul etmeliyim ama bu sıralarda şarkılar ve çizimler sizi tekrar filme çekiyor.

Filmin bir diğer güzel yanı ise yan karakterlerin de sizi içine çekiyor olması. Onların sahnelerini de severek izledim :D 

Favori karakterlerimden biri :) 




Taki'nin uğur getirsin diyerek bileğine taktığı kırmızı kurdelenin Mitsuha'nın olması ve onları bir araya getirmesi gerçekten güzel bir detaydı. 

🌟🌟🌟🌟🌟/5 

Blogger tarafından desteklenmektedir.

İzleyiciler

img { padding:5px; margin:5px; border-width: 5px; border-color: #0066CC; border-style: single; ridge }