Kitap Yorumu | Fahrenheit 451



Herkese merhaba. Birkaç gündür yayınlamayı istediğim, senenin ikinci kitap yorumu ile karşınızdayım. Fahrenheit 451'in gittiğim kitapçılarda habire gözüme çarpması, konunun ilginç olması alıp okuma sebeplerimden ikisi. 


"Yakmak bir zevkti." yazıyor kitabın arka kapağında. Bilimkurgu olarak geçse de büyük bir distopya aslında. Öyle bir dünya düşünün ki itfaiyeciler yangını söndürmek yerine başlatıyor, kitaplar yakılıyor, kitap okuyanların evleri itfaiyeciler tarafından takılıyor. 

Ana karakterimiz Guy Montag'da kitapları yakan itfaiyecilerden biri.  İşini seven ve yaptığı iş üzerine bir gün bile düşünmemiş biri. Bu karakterin sorgulamaya başlamasını ise iki kadın karakter üstleniyor; biri evinde kitap sakladığı için evini yakmaya gittiği kadın, diğeri ise komşusunun 17 yaşındaki kızı Clarisse. Clarisse favori karakterlerimden biri oldu diyebilirim. Sorduğu sorular, düşünceleri vs aşırı hoşuma gitti. 

Kitap birçok ödül almış. Hugo En İyi Roman Ödülü, Prometheus Şeref Kürsüsü Ödülü, Amerikan Ulusal Kitap Ödülü, Pulitzer Onur Ödülü arka kapakta yazan ödüller. Her şey güzel olsa da benim belli bir noktadan sonra fazlasıyla sıkıldığım bir kitap oldu. Çeviriden mi kaynaklı yoksa yazarın dilinden mi bilmiyorum ama kitabın bazı sayfaları geçmek bilmedi. Araştırırken birkaç kişinin daha benimle aynı görüşte olduğunu gördüm. Betimlemeler öylesine karışıktı ki kafamda canlandırabilmek için defalarca kez okumak zorunda kaldığım yerler oldu. İlerleyen zamanlarda bir de İngilizce olarak okumak isterim açıkçası. 

🌟🌟🌟/5


  • Sunuş kısmının sonunda Neil Gaiman demiş ki;
"Son bir not olarak şunu söyleyeyim ki, e-kitapların gerçek kitap olup olmadığını tartıştığımız bugünlerde Ray Bradbury'nin sondaki kitap tanımının genişliğine bayılıyorum; kitaplarımızı kapaklarına göre yargılamamamız gerektiğini ve bazı kitapların kusursuzca insan şeklindeki kapakların arasında var olduğunu söyler."
  • "Hepimiz birbirimize benzemeliyiz. Anayasa'nın dediği gibi, herkes hür ve eşit doğmaz ama herkes eşit hale getirilir. Her insan diğer herkesin suretidir; o zaman herkes mutlu olur çünkü sinmelerine yol açacak, kendilerini kıyaslayacak dağlar yoktur." 
  • "Hayır, hayır, senin aradığın şey kitaplar değil kesinlikle! Eski gramofon plaklarında, eski filmlerde ve eski arkadaşlarda bulabildiğin kadarını al; onu doğada ara ve kendi içinde ara. Kitaplar unutmaktan korktuğumuz bir sürü şeyi depoladığımız kapların bir türüydü yalnızda. Hiç sihirli bir tarafları yok. Sihir sadece kitapların söylediklerinde, evrenin parçalarını nasıl dikerek bizim için giysi haline getirdiklerinde." 





5 yorum:

  1. Bazen çeviriler gerçekten kötü oluyor ve kitap da bitmek bilmiyor.Neyse ki bitmiş :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bitirene kadar neler çektim bir bilsen hala.. Özellikle son 20 sayfa geçmek bilmedi

      Sil
  2. Bazen çeviriler cidden berbat oluyor istediğin lezzeti bir türlü yakalayamiyorsun. Sayfanız dikkatimi çekti çok güzel bir sayfanız var sizi izlemeye aldım her fırsatta uğrayıp bir şeyler okumaya çalışacağım tskler

    YanıtlaSil

Blogger tarafından desteklenmektedir.

İzleyiciler

img { padding:5px; margin:5px; border-width: 5px; border-color: #0066CC; border-style: single; ridge }